6 Şubat 2007

Danca`da ogrendigim ilk kelimeler

Iste mecburiyetten ogrendigim ilk kelimeler ve hikayeleri:


"kun rutebiler": sadece otobusler icin (rutebil: otobus)

Aarhus havaalaninda bavullari yuklendik ve sehre giden servisin duragini ariyoruz. Birkac tane tabela var ve biz nerede beklememiz gerektigi konusunda kesinlikle hicbir sey bilmiyoruz. Iste o an cantamdan ilk kez cikardam Danca-Turkce sozlugumu. O kadar ugrastim bu iki sozcugu bulmak icin ve sonucta isime yaramayan bir sey cikti. Arabalar orada duraklamasin diye konmus bir tabelaymis sadece. Tabii sonra ogrendik ki sehir servisini 10 dk once kacirmisiz zaten ve sonraki servis de 2.5 saat sonraymis. Ve inanmazsiniz, havaalaninda in cin top oynuyor... Sadece calisanlar var ve onlar da ofislerinde mis gibi kahvelerini yudumlamakta. Aarhus`un gercekten kucuk bir yer oldugunu o an anladim. 2.5-3 saatte bir ucak iniyormus havaalanina ve 10 dk icinde de yolculari servisler alip goturdugu icin ortalikta pek kimse olmuyormus...

lukket: kapali

Bunu cok yerde goruyorum. Burda insanlar hic calismiyormus gibi geliyor nerdeyse. Bankalar kapali, haftasonu marketler kapali, doktor muayenehanesi kapali, eczane kapali, marketteki kasa kapali, International Office kapali, Civil Registry kapali, okulun danisma ofisi kapali..... Lazim olan yerler hep kapali!!! Ogrendik Utku`yla; ornegin supermarketlerin calisma saatlerini bilgisayara not aliyoruz- her birininki farkli. Cumartesi acik olan var, kapali olan var, erken kapanan var, gec kapanan var... Insanlar haftaici calisip haftasonu alisveris yaparlar bizde. Bu nedenle magazalarin cumertesileri acik olmasi dogaldir, hatta zorunluluktur. Ama burda cumartesileri sadece 10.30-13.00 arasi acik olan magalazar var mesela... Hos degil.

luk: kapat

bunu kantinin mutfaginin kapi araligindan iceri bakarken gordum. icecekleri sakladiklari bir buzdolabi var. Kapagina bi cumle yazmislar, son kelimesi de luk. Herhalde "Kullanmadiginizda kapatin" gibi bi sey olsa gerek dedim...

tilbud: indirim

Bircok urunun uzerinde bu etiketi gormem mumkun. Ancak herkese gore farkli bir kavram indirim. Evet muzun TANEsini 1.2YTL den 80 kurusa indirmek, indirim kategorisine giriyor ama Turkiye`yle karsilastirinca anlamsiz kaliyor tabii.

cykler: bisiklet

Burda neredeyse hic yokus yok. Olanlar da cok dar acili. O yuzden neredeyse dumduz bir yer oldugunu soyleyebilirm. Hal boyle olunca da herkes kapmis bisikletleri, fildir fildir geziyor tabii. Her yanda bisiklet satis ve tamir dukkanlari, otobuslerin uzerinde indirimli bisiklet satisi reklamlari, bisiklet markalari vs gormekten bunaldik. Biz de yarin polis istasyonundan 2. el bisiklet almaya gidiyoruz. Calinti bisikletleri satiyorlarmis orda. "Guzel bisikletmis ki calinmis" mantigi dogruysa, yasadik! Ama parcalarini almak icin calmissa birileri, o zaman hayal kirikligina ugrayabiliriz kanimca...

3 yorum:

Tymaut dedi ki...

ben de bisisklet kullanırdım bzim burada ama evden çıktıktan 30 saniye sonra ilk yokuşuma geliyorum ve o yokuşu arabayla çıkması yaklaşık 30 saniye sürüyor :(

Ayşegül (Patamushta-потому что) dedi ki...

Farkettim ki ruzgara karsi bisiklet surmek cok zormus.. Ama oyle boyle degil...


Cidden.

unity.we.lack dedi ki...

çok uzun bir süre tilbud'u bizim elemanlar sosisli sandviç sanmıştı. her yerde seven eleven'ın bir sosisli bir cola reklamı vardı ve üstünde kocaman tilbud yazıyordu, ondan marifetmiş gibi gidip birde tilbud istiyoruz biz derdik marketlerde. nasıl çaktik köfteyi, bir gün telefon hattı almaya gittim (vincentla) çocuğun ilk sorusu "niye telia dükkanında sosisli sandviç satıyorlar" oldu. döndüm baktım dükkanın üstüne kocaman "TILBUD" yazmışlar, utana sıkıla sordum tilbud'un ne demek olduğunu..